Ruhu revan

Mayıs bana en güzel hediyesini gönlüme bahar çiçekleri ekerek getirdi. Öyle bir insan ki kusursuz. Yada insan sevdiği değer verdiği birine bakarken kusurları gözleriyle yok ediyor. Zaman geçti yaz geldi, gönlüme ekilen bahar çiçekleri filizlendi yeşerdi... Bekle dedi adam. Bekle. Aklım karışık? Çiçekler yeşermiş ben ona koca bir demet sunmuşken bekle dedi. Ve bu beklemenin 2. haftasında önüme başka bir kızla kocaman bir fotoğraf karesi! Çiçek soldu. Yüreğim kaktüs oldu ve dikenleri tek tek mahvetti beni. Peki insan sevmediği bir kadına neden bekle der? Kendime geldiğimde eski evimizin oturma odasında buldum kendimi. tarih 29 temmuz. Sıcak bir yaz gecesi. Ev boş , yerde eski tek bir halı. Vantilatörü açtım tek bir seferde. Gözlerde yaş boncuk boncuk. Vantilatörün etkisiyle rutubet kokusu burnumda. Elimde o resim gerisi ise boşluk. Üzerinde bahar geçti, koca bir kış. Aylardan mart, mart yine hain. Peki gerçek aşk neydi? Ben yaşadığım duygulardan bir betimleme oluşturarak aşkı papatyaya imgelerim. Sularsın büyütürsün. O kadar güzel ve görkemlidir ki kopartır demet yaparsın. Papatya ölür. Ölüm burda ayrılıktır. Kopartmak yetmez gibi bir de çayını demler suyunu içer insan. Ama bilmez papatya kederinden böyle güzel kokar. Ölümü bile güzel olur mu bir varlığın.Olur işte severken olur. Her zaman ayıpsız ve dostça ayrılıktan yana olmuşumdur. Aldatmayın. Kalbinizden geçen dilinizin sözlüğü olsun. Sevgin mi bitti söyle karşındakine uygun bir dille. Başkasıyla hayal kuran birinin yanındaki fazlalık olmak hiçbir insanın hakkı değildir.  Bahar getirdiğiniz yüreği fırtına çıkartıp soldurmayın.Bir de şu var ki aşk ile tutku arasındaki çizgiyi kaçırıyor insanlar.  Aşk iki varlık arası fiziksel ve ruhsal bir sevgi, gönül bağlılığıdır. Tutku ise ölçüyü aşan istek durumlarındaki eğilim. Yani diyeceğim o ki aşk saftır, temizdir. Karşınızdakinin fiziği, yaşam standartı, maddi geliri kalbi uyandırmaya yetmez. Mecnunun çirkin olduğu söylenen Leyla ya duyduğu duyguyu ele alalım. Kalp gözünüzden bakıyorsanız bir kişiye sadece güldür, ihtişamlıdır, kırmızıdır, güzel kokar demezsiniz. Yaprakları yüreğinize gölge olur. Dikenlerini seversiniz mesela. Tutku ise bunun tam tersidir. Saman alevi gibidir. Bu ikisini karıştıran yeni tanıştığı bir kıza bel altı muhabbet yapan, laubaliliği mesken bilmiş insanlardan tiksiniyorum. Sevin. Öyle çok sevin ki kalbiniz uyansın. Sevgisiz insan evreni güzel bilmez. Önce dikeni görür, bardağın boş tarafını. Şükretmez mesela. Kötülüğün içinde hayır aramaz. Ruhunu sevin bir insanın, olaylara tepkisini, gülümsemesini, bakışlarını. Cümle kurarken sergilediği mimiklere aşık olun. Sevin, kalp kafesinizdeki kuş uyanacak gökyüzüne doğru yol olacak. Kalpkafesimi araladığın  sevgiyi öğrettiğin için teşekkür ederim. Başka bir Mayıs’ta kalpkafesini huzurla aralaman dileğimle. 
DÜNYAYI SEVGİ KURTARACAK EN ÇOK TA BUNUN İÇİN SEVİN.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Veda

DUVARLAR5

Pişmanlık